31. Konuşma: Türkiye’de Özelleştirilmiş Hidroelektrik: Bir Su Gaspı Vakası

Mine Islar - Türkiye’de Özelleştirilmiş Hidroelektrik: Bir Su Gaspı Vakası

Doktora çalışmalarını İsveç’in Lund Üniversitesinde Türkiye’deki hidroelektrik enerji politikaları ve halk direnişleri üzerine tamamlayan arkadaşımız Dr. Mine Islar, bu Pazar akşam bir internet söyleşisinde Türkiye’de özelleştirilmiş hidroelektrik ve su gaspı hakkında konuşacak. Etkinlik konuyla ilgilenen herkese açıktır. Sorularınızı, değinilmesini istediğiniz noktaları şimdiden yazarak söyleşiye şekil verebilirsiniz. Canlı yayın bağlantılarını Pazar akşam konuşmadan hemen önce Twitter hesabımızdan ve Facebook’taki etkinlik sayfasından duyuracağız. Facebook hesabınız varsa etkinliğe katılma düğmesine tıklayarak duyurulardan haberdar olabilirsiniz. 

Özet: Türkiye’de son dönemde izlenen neoliberal politikalar, nehirlerin kullanım hakkının özel sektöre 49 yıllığına kiralanmasına kapı açtı. Özel işletmeler, devletin teşvikiyle ülkenin dört bir yanında irili-ufaklı hidroelektrik santraller kurmaya başladılar, ve birçok yerde dereler etrafında yaşayan insanların yoğun tepkisiyle ve direnişiyle karşılaştılar. Bu sohbette, bu gelişmeleri hukuki, çevresel, ve sosyal açılardan ele alıp, suyun kime ait olduğu üzerine kafa yoracağız.

“Deprem” Yaman Özakın

“FF seminerlerinin bu bölümünde çoğumuzun korkulu rüyası depremleri konuşacağız. Depremler neden, ne zaman olurlar ve kendimizi onlardan korumak için neler yapabiliriz gibi soruları cevaplandırıp korkumuzu bilgilenerek aşmaya çalışacağız. Öncü, artçı, yancı deprem kavramları üzerinde durup, deprem tahmini yapan insanlara ne kadar itibar etmeliyiz (cevap: hiç) onu tartışacağız.”

28. Konuşma – Deprem

Açık internet seminerlerimizin 28.’sinde kirmizigoz bize depremleri anlatacak. Konuşma 11 Mayıs Pazar, Türkiye saati ile akşam 8:30’da başlayacak. Canlı yayın bağlantılarını seminer saatinde Facebook ve Twitter‘dan duyuracağız.  

Konuşma özeti ise şöyle:

“FF seminerlerinin bu bölümünde çoğumuzun korkulu rüyası depremleri konuşacağız. Depremler neden, ne zaman olurlar ve kendimizi onlardan korumak için neler yapabiliriz gibi soruları cevaplandırıp korkumuzu bilgilenerek aşmaya çalışacağız. Öncü, artçı, yancı deprem kavramları üzerinde durup, deprem tahmini yapan insanlara ne kadar itibar etmeliyiz (cevap: hiç) onu tartışacağız.”Image

“Mikrobiyal Oşinografi: Gizli Çoğunluğun Sesi” – Burak Avcı

Konuşmacı: Burak Avcı

Konuşma slaytları

Makaleler

Metagenomik ile ilgili ders slaytları

2 Şubat 2014

27. Konuşma

“FF Seminerleri’nin bu bölümünde gizli çoğunluğun sesine kulak vereceğiz. Boyundan büyük işler yapan, dünyanın en küçük mühendisleri mikroorganizmaların dünyadaki hayata nasıl yön verdiğinden bahsedip okyanuslarda yaşayan mikroplara yoğunlaşacağız. Hidrotermal yarıklardaki simbiyotik bakteriler gibi derin deniz sistemlerinde yaşayan ilginç mikroorganizmalarla tanışıp kuzey kutbundaki erimenin mikrobiyal topluluklara etkisinden okyanusların asitleşmesine kadar geniş bir çerçevede küresel iklim değişikliğinin okyanuslardaki etkilerine göz atacağız. “

Yedikule Bostanları – Suna Kafadar

Suna Kafadar

8 Aralık 2013

25. Konuşma

“Yedikule Bostanları, bildiğimiz kadarıyla 6’ncı yüzyıldan beri ekilip biçilen ve İstanbul’a yiyecek ve su sağlayan alanlardır. Langa Bostanlarını ve hıyarını Yenikapı’ya kurban verdikten sonra elimizde kalan, İstanbul’un kadim tarım geleneğinin bu son örneklerini beton bir parka, kafelere veya herhangi başka bir yapıya vermek istemiyoruz. Konuşma serisinin bu bölümünde bostanların maddi, manevi değerini ve İstanbul için önemini tartışacağız.”

27. Konuşma — Mikrobiyal Oşinografi: Gizli Çoğunluğun Sesi

İnternet seminerlerimizde bu hafta Pazar akşamı (2 Şubat) Türkiye saati ile 8:30’da Max Planck Deniz Mikrobiyolojisi Enstitüsü’nden Burak Avcı arkadaşımız okyanuslarda yaşayan mikroorganizmalardan bahsedecek. Canlı yayın bağlantıları her zaman olduğu gibi konuşmadan hemen önce Facebook ve Twitter‘dan duyurulacak.

Başlık: Mikrobiyal Oşinografi: Gizli Çoğunluğun Sesi

Özet: FF Seminerleri’nin bu bölümünde gizli çoğunluğun sesine kulak vereceğiz. Boyundan büyük işler yapan, dünyanın en küçük mühendisleri mikroorganizmaların dünyadaki hayata nasıl yön verdiğinden bahsedip okyanuslarda yaşayan mikroplara yoğunlaşacağız. Hidrotermal yarıklardaki simbiyotik bakteriler gibi derin deniz sistemlerinde yaşayan ilginç mikroorganizmalarla tanışıp kuzey kutbundaki erimenin mikrobiyal topluluklara etkisinden okyanusların asitleşmesine kadar geniş bir çerçevede küresel iklim değişikliğinin okyanuslardaki etkilerine göz atacağız.

ff_27_2

 

25. Konuşma — Yedikule Bostanları

Herkese açık internet seminerlerimizde bu hafta, Yedikule Bostanları Koruma Girişimi’nden arkadaşımız Suna Kafadar, bize Yedikule Bostanlarının tarihini ve İstanbul için önemini anlatacak. Canlı yayın bağlantılarını 8 Aralık Pazar akşamı saat 8:30’da  Facebook’tan ve Twitter’dan edinebilirsiniz.

Özet: Yedikule Bostanları, bildiğimiz kadarıyla 6’ncı yüzyıldan beri ekilip biçilen ve İstanbul’a yiyecek ve su sağlayan alanlardır. Langa Bostanlarını ve hıyarını Yenikapı’ya kurban verdikten sonra elimizde kalan, İstanbul’un kadim tarım geleneğinin bu son örneklerini beton bir parka, kafelere veya herhangi başka bir yapıya vermek istemiyoruz. Konuşma serisinin bu bölümünde bostanların maddi, manevi değerini ve İstanbul için önemini tartışacağız.

Image

Elektronik Dediğin Nedir ki? – walter

Konuşmacı: walter

27 Ekim 2013

24. Konuşma

“Benim neslim için elektronik hayatımızda doğal bir şeymiş gibi hep vardı. Tamam, çocukken bilgisayar dediğin şey lükstü, atari aldıracağız diye az ağlamadık. Ama vardı. Bundan bir yirmi-otuz yıl öncesi ise sanki bambaşka bir çağ gibi. Sadece internet, bilgisayar, cep telefonu, mp3 çalarların olmadığı bir dünya değil; iletişimin ve sosyalliğinde çok farklı olduğu zamanlar. Bizim için anlaması, empati kurması nispeten zor. Peki tüm bunlar nasıl başladı? Elektronik dedikleri olay nedir ki böyle yüksek bir ivmeyle gelişti ve duracak gibi gözükmüyor? Elektronik cihazların nasıl çalıştığını anlamak zor mu? Tüm bunları elimden geldiğince yanıtlamaya çalışacağım. Tabii, işin sosyal boyutunu bilemem. O kısmı sırf “sözelcileri” de çekmek için yazdım. Teknik bir sunum olmayacak, her seviyeden insanın merakını gidermek için eğlenceli bir şeyler hazırlamaya çalışacağım. Her türlü katkıya açığım elbette, buyrun birlikte tartışalım.”

Sunum Slaytları

24. Konuşma — Elektronik dediğin nedir ki?

Kısa bir aradan sonra seminerlerimize devam! Hollanda’da elektronik mühendisliği üzerine yüksek lisans çalışmalarına devam eden arkadaşımız walter, 27 Ekim Pazar akşamı saat 8:30’da elektroniğe bir giriş yapacak. Canlı yayın bağlantısını konuşma başlamadan az önce Facebook’tan ve Twitter hesabımızdan duyuracağız. Her zamanki gibi, internet bağlantısı olan herkes kolayca izleyebilecek, sorularını sorabilecek.

Özet: Benim neslim için elektronik hayatımızda doğal bir şeymiş gibi hep vardı. Tamam, çocukken bilgisayar dediğin şey lükstü, atari aldıracağız diye az ağlamadık. Ama vardı. Bundan bir yirmi otuz yıl öncesi ise sanki bambaşka bir çağ gibi. Sadece internet, bilgisayar, cep telefonu, mp3 playerların olmadığı bir dünya değil; iletişimin ve sosyalliğin de çok farklı olduğu zamanlar. Bizim için anlaması, empati kurması nispeten zor. Peki tüm bunlar nasıl başladı? Elektronik dedikleri olay nedir ki böyle yüksek bir ivmeyle gelişti ve duracak gibi gözükmüyor? Elektronik cihazların nasıl çalıştığını anlamak zor mu? Tüm bunları elimden geldiğince yanıtlamaya çalışacağım. Tabii, işin sosyal boyutunu bilemem. O kısmı sırf “sözelcileri” de çekmek için yazdım. Teknik bir sunum olmayacak, her seviyeden insanın merakını gidermek için eğlenceli bir şeyler hazırlamaya çalışacağım. Her türlü katkıya açığım elbette, buyrun birlikte tartışalım.

Image